Hikayelerimiz

Kerem Ali ÖZTEMEL

KEREM ALİ ÖZTEMEL

 

Bir Annenin Mücadelesi: Kerem Ali’nin Hayata Tutunuş Hikayesi

Kerem Ali, 18 Ocak 2022’de dünyaya geldi. İlk 6-7 ayı bizim için huzur doluydu. Beslenmesi, gelişimi, uykusu derken her şey yolundaydı.

Ta ki 7. ayına kadar…

Bir sabah ansızın kendimizi acil serviste bulduk. Kerem Ali’yi hemen müşahede odasına aldılar. “Bebek reflüsü olabilir,” denildi. Serum takıldı ve serum bitince eve gönderildik. Ancak o günden sonra oğlum hiçbir şekilde beslenmedi. Meme reddi yaptı, mama da almadı. Beslenme neredeyse sıfıra indi. Tekrar hastaneye gittik.

Bu sırada başının sürekli sol tarafa yatık olduğunu fark ettim. Doktora söylediğimde “damar kısalığıdır,” diyerek eve gönderdiler. İçime sinmedi, hislerime kulak verdim ve takibine devam ettim.

10 Ekim civarında, öğle uykusuna yatırırken bir anda Kerem Ali kusmaya başladı. Kusmuğu civciv sarısıydı. Eşim işten geldiği gibi dörtleri yakarak soluğu acilde aldık. Yine “reflü” dendi. Yine serum… Ama oğlum hala yemiyordu. Sonra birkaç hafta hastanede yattık.

Doktor MR istedi ama öncesinde ultrason çekildi. Başından yapılan ultrasonda bir “kitle” görüldü. Ardından bu “lezyon” dendi, sonra “tümör.” Dünya başımıza yıkıldı.

Tümörün alınması planlanırken Kerem Ali birden nöbet geçirdi. Gözleri kaydı, dudağı morardı, vücudu kasıldı. Acil olarak şant ameliyatına alındı. Beyninde sıvı birikmişti, hidrosefali gelişmişti.

KEREM ALİ ÖZTEMEL

Ameliyattan sonra günlerce bekledik. Kasım ayının sonunda ilk beyin ameliyatı gerçekleşti. 5,5 saat süren bir ameliyattı. Ancak sadece tümörün %10’u alınabildi. Geri kalanı beyine yapışmıştı. Doktorlar artık farklı konuşmaya başlamıştı… “Eve gidin”, “anı biriktirin”, “belki bu hastalık atlatılamayacak” gibi cümleler kuruyorlardı.

Ardından kemoterapi sürecimiz başladı. Ancak ilk kürde Kerem Ali mide kanaması geçirdi. İlacın ağır geldiği söylendi. İlaç değiştirildi ve çok şükür yeni ilaç oğluma daha iyi geldi. 6 kürün ardından MR çekildi ve tümörün büyüdüğü görüldü. 7-8 aylık bir bebek için beyninin yarısını kaplayan portakal büyüklüğünde bir tümörden bahsediliyordu.

O hastanede devam etmek istemedim. Arayışa girdim. Araştırmalarım beni İstanbul Acıbadem’de Prof. Dr. Mehmet Özek’e götürdü. Cuma günü konuştuk, pazartesi ameliyata aldı. Tam 11 saat sürdü… Ve o ameliyatta tüm tümör alındı.

Doktor, “Kerem Ali çok güçlü bir bebek,” dedi. Gerçekten öyleydi. Uyanınca, yüzünün sağ tarafında felç olduğunu öğrendik. Doktor öncesinde bu riski söylemişti zaten. “Masada kalabilir, felç olabilir, hiçbir şey olmayabilir” demişti. Çok şükür ki sadece yüz felciyle atlattık.

Ameliyattan 12 gün sonra radyoterapi süreci başladı. Ben ve Kerem Ali 1 ay boyunca İstanbul’da kaldık. Her gün sadece 10 dakikalık ışın tedavisi için yollara düştük. O küçücük kollar delik deşik oldu. Ama oğlum her şeye sabretti, her şeyi atlattı.

Radyoterapinin ardından tekrar kemoterapi süreci başladı. Sonra 12 ay boyunca akıllı ilaç tedavisi gördü. 3 ayda bir MR kontrolleriyle ilerledik. Küçük bir tümör kalıntısı hala var ama büyümedi. Biz bunu “kötünün iyisi” olarak görüyoruz.

Bugün, ikinci büyük ameliyatımızın üzerinden 2 yıl geçti. Şu an hala takipteyiz. Zorluklarımız var elbette… Gelişimsel ve davranışsal bazı gerilikler yaşıyoruz. Ama ben inanıyorum: Yavaş yavaş hepsini aşacağız. Rabbim büyük.

Anne olmak zor… Ama özel gereksinimli bir çocuğun annesi olmak bambaşka bir sınav. Bunu kimse yaşamak zorunda kalmasın. O yoğun bakım kapısında sabahlamanın ne demek olduğunu yaşayan bilir. O kapının açılıp da bir haber beklemenin ne demek olduğunu…

Ama biz buradayız. Kerem Ali güçlü, ben anneyim. Ve biz bu savaşı kazanacağız.

Dualarımız sizinle… Tüm mücadele eden yavrulara ve annelere selam olsun.

KEREM ALİ ÖZTEMEL